Başkonsolosluk ve Yunus Emre Enstitüsü’nün İşbirliğiyle Türk Mutfağı Haftası Toronto’da Gerçekleştirildi.

4 Haziran Çarşamba günü Toronto’da düzenlenen Türk Mutfağı Haftası etkinliği, Türkiye’nin Toronto Başkonsolosluğu’nun davetiyle ve Yunus Emre Enstitüsü işbirliğiyle unutulmaz bir gastronomi deneyimine dönüştü. Etkinlik, Türk mutfağının dünyaca ünlü şefi Eyüp Kemal Sevinç’in katılımıyla özel bir anlam kazandı. Şef Sevinç, Türkiye’den Toronto’ya gelerek, birbirinden lezzetli Türk yemeklerini hazırlayıp sundu. Özellikle ev yemekleri konsepti katılımcıların ilgisini çekti.

Toronto Başkonsolosu Can Yoldaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte, çok sayıda davetli yer aldı. Tony Ruprecht, Kanada Ontario Eyaleti eski Toplum ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Başkonsolos Can Yoldaş’a Ontario Rozeti takarak bu önemli simgenin anlamını vurguladı. Ontario Rozeti, Kanada'nın Ontario eyaletinin prestijli sembollerinden biri olup, eyaletin kültürel ve diplomatik bağlarını güçlendiren bir işarettir. Kanada ile Türkiye arasındaki güçlü bağlar, etkinlikte katılımcılar tarafından tekrar vurgulandı. Kanadalı milletvekilleri, daha önce Türkiye’yi ziyaret ettiklerini ve Türk kültürü ile yemeklerinden etkilendiklerini dile getirdiler.

Etkinlikte, Türkiye’nin kültürünü ve mutfak mirasını destekleyen önemli isimler ve topluluklar bir araya geldi. Medya dünyasından İrep Çakır, Türk Hava Yolları temsilcileri, Kanada Geyikleri’nden Evren Başer ve Azerbaycan Evi yönetim kurulu üyeleri de etkinlikteydi. Ayrıca, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Bülent Üçpunar da etkinlikte yer aldı ve Türk mutfağını tanıtma amacına katkı sağladı.

Turkville ekibi olarak, etkinlikte yer alarak Türk mutfağını tanıtma ve şef Eyüp Kemal Sevinç’in birbirinden lezzetli yemeklerini tatma fırsatı bulduk. Etkinlik, sadece Türk yemeklerinin zengin lezzetlerini sunmakla kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin kültürünü ve geleneklerini katılımcılarla paylaşılan anlamlı konuşmalar ve etkileşimlerle de zenginleşti.

Bu özel etkinlik, Türk mutfağının yalnızca lezzetli yemeklerden ibaret olmadığını, aynı zamanda güçlü bir kültürel mirası ve toplumsal bağları simgelediğini bir kez daha gözler önüne serdi.