Kanada, ABD’ye Karşı Misilleme Tarifelerini Büyük Ölçüde Kaldırdı, Ticaret Görüşmeleri Devam Ediyor

Kanada, ABD’ye Karşı Misilleme Tarifelerini Büyük Ölçüde Kaldırdı, Ticaret Görüşmeleri Devam Ediyor

Kanada, 2025 yılı başında ABD’nin uyguladığı gümrük vergilerine karşılık olarak getirdiği misilleme tarifelerinin çoğunu yürürlükten kaldırdı. Ancak bazı sektörlerdeki vergiler, özellikle çelik ve alüminyum ürünlerinde, hala geçerliliğini koruyor.

Başbakan Mark Carney, 22 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, ABD ile yapılan ticaret müzakerelerinde bu tarifelerin engel teşkil ettiğini ve kaldırılmalarının Kanada ekonomisi açısından faydalı olacağını belirtti. Hükûmetin bu adımı, aynı zamanda Kanada’nın ortalama olarak en düşük tarife oranına sahip ülke olma politikasının bir parçası olarak görülüyor.

Kanada’nın Ticaret Bakanı Dominic LeBlanc, geçtiğimiz hafta Washington’a giderek ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ile bir araya geldi. Bu görüşme, Temmuz ayından bu yana ilk yüz yüze temas olarak dikkat çekti. LeBlanc, Radio-Canada’ya yaptığı açıklamada, görüşmelerin yapıcı geçtiğini ancak iki ülkenin henüz anlaşmaya varmadığını söyledi.

Bakan LeBlanc detay vermekten kaçınsa da, tarifelerin kaldırılması sonrası Kanadalı üretici ve işçilerden gelen eleştiriler hükûmete baskı oluşturuyor. Kanada Çelik Üreticileri Derneği Başkanı Catherine Cobden ve United Steelworkers Sendikası Ulusal Direktörü Marty Warren, karşılıklı tarifelerin kaldırılmasının sektördeki işçileri korumada zafiyet oluşturduğunu savundu.

Süreç, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ocak ayında göreve gelmesinin ardından, Kanada’dan yapılan ithalata yüzde 25 vergi uygulayan bir kararname imzalamasıyla başladı. Kanada bu karara 30 milyar dolarlık misilleme ile yanıt verdi. Trump kısa süre sonra CUSMA’ya (Kanada-ABD-Meksika Anlaşması) uygun ürünleri muaf tutacak şekilde tarifeleri revize etti, ancak kısa süre içinde çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 ek vergi daha uyguladı. Kanada da buna benzer şekilde karşılık verdi.

Haziran ayında ABD tarafı bu tarifeleri yüzde 50’ye kadar çıkardı. Kanada ile ABD, 1 Ağustos’a kadar bir anlaşmaya varmayı hedeflese de, süre dolduğunda bir çözüm sağlanamadı. Bunun üzerine Trump yönetimi, CUSMA’ya uygun olmayan ürünlere yüzde 35, bazı bakır ithalatlarına ise yüzde 50 tarife getirdi.

Bu adımların CUSMA’yı ihlal edip etmediği konusu ise taraflara göre değişiyor. ABD tarafı, ulusal güvenlik gerekçesiyle tarifelerin meşru olduğunu savunurken, bazı uzmanlar bunun anlaşmanın ruhuna aykırı olduğunu belirtiyor. Öte yandan Kanada’nın süt ürünleri kotalarını uygulama biçimi de ABD’de eleştiri konusu.

Uluslararası ticaret hukukçusu Mark Warner, ABD'nin ulusal güvenlik istisnasını nasıl yorumladığının CUSMA'da tartışmaya açık olduğunu, anlaşmazlık çözüm mekanizmalarının bu konuda sınırlı olduğunu belirtti. Carlo Dade gibi uzmanlarsa, bu gerekçeleri “bir kamyonun geçebileceği büyüklükte bir açık” olarak nitelendiriyor.

Bazı tarifelere karşı açılan hukuki davalar ABD’de hâlâ sürüyor. Son olarak, fentanil bağlantılı tarifelerle ilgili bir temyiz mahkemesi, vergilerin hukuka aykırı olduğunu kabul etti, ancak davanın Yüksek Mahkeme’ye taşınabileceğini belirterek tarifelerin yürürlükte kalmasına izin verdi.

Önümüzdeki yıl CUSMA’nın gözden geçirilme süreci başlıyor. Başbakan Carney, bu görüşmelere hazırlanıldığını ifade etse de, şu anda önceliğin mevcut tarife sorununun çözümü olduğunu belirtti. Ancak taraflar arasında hâlâ önemli farklar bulunuyor ve kısa vadede kapsamlı bir anlaşma sağlanıp sağlanamayacağı belirsizliğini koruyor.