
Toronto’da Konut Krizi Derinleşiyor: Dünya Sıralamasında En Kötüler Arasında
Oxford Economics tarafından yayımlanan 2025 Küresel Şehirler Endeksi, Toronto’yu konut erişilebilirliği açısından dünyanın en kötü şehirlerinden biri olarak sıraladı. Rapora göre Toronto’da yaşayanlar, gelirlerinin büyük bölümünü konuta ayırmak zorunda kalıyor. Uzmanlar bu durumu, onlarca yıllık politika hataları, yavaş onay süreçleri, yüksek gelişim ücretleri ve yoğun nüfus artışıyla ilişkilendiriyor.
Toronto Belediye Başkanı Olivia Chow, son 20 yılda kentin nüfusunun yüzde 35 arttığını ancak uygun fiyatlı konut üretiminin bu artışa ayak uyduramadığını belirtti. Toronto Belediyesi, en az yüzde 20’si uygun fiyatlı olan projelere gelişim ücretlerini erteleme imkanı tanıyor. Ancak bu programa olan talep, belediyenin kaynaklarını aşmış durumda. Chow, yaklaşık 70 farklı geliştiriciye ait 300.000 konutluk projenin fon eksikliği nedeniyle beklemede olduğunu açıkladı.
Konut başına sadece Toronto’da 100.000 doları aşan gelişim ücretleri, bazı bölgelerde iki katına çıkabiliyor. Uzman Frank Clayton, yüksek ücretlerin, kısıtlayıcı planlama kuralları ve yoğun taleple birleşerek yeni konut üretimini durma noktasına getirdiğini vurguluyor. Ayrıca, 2024 yılında bölgeye gelen yaklaşık 300.000 göçmen de mevcut konut talebini artırmış durumda.
BILD Başkanı Dave Wilkes, sistemdeki yapısal sorunların konut satışlarını rekor seviyelerde düşürdüğünü ve acil vergi reformları yapılmazsa krizin daha da derinleşeceğini söylüyor. Toronto Bölgesel Emlak Kurulu’na göre, teknik olarak konut erişilebilirliği artsa da yeni inşaatların yetersizliği bu gelişmeyi tersine çevirebilir. Uzmanlar, konut krizinin çözümü için kapsamlı ve acil bir politika değişikliği gerektiği konusunda hemfikir.