
Toronto Film School’daki Türk Öğrencilerden Murat Çalık’a İthaf Edilen Kısa Film TIFF’te Gösterilecek
Toronto Film School’da eğitim gören Türk öğrenciler tarafından çekilen “How I Remember Istanbul” adlı kısa film, bu yıl 4-7 Eylül tarihlerinde düzenlenecek Toronto Uluslararası Film Festivali (TIFF) Art Market Pop-Up Cinema seçkisinde yer aldı. Film, seçkideki 25 kısa filmden biri olarak izleyici karşısına çıkacak.
TIFF, dünyanın en prestijli film festivallerinden biri olarak her yıl binlerce sinema profesyonelini ve sanatseveri bir araya getiriyor. Festival, yalnızca büyük yapımlara değil, genç yönetmenlere, bağımsız projelere ve sanat öğrencilerine de önemli bir platform sunuyor.
Film, İstanbul’un gündelik ve ham kent dokusunu sanatsal bir bakış açısıyla ele alıyor. Tamamı kurgulanmamış VHS kayıtları ve ham şehir görüntülerinden oluşan yapım, kentin sıradan hayatındaki çatlakları, dayanıklılığın bir metaforu olarak yansıtıyor. Aynı zamanda Murat Çalık’ın bakış açısından kurgulanan film, izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarıyor.
Mehmet Murat Çalık, şehir plancısı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminde görev almış, demokratik şekilde seçilmiş bir yerel yönetici olarak biliniyor. İki kez kanser atlatan Çalık, 19 Mart 2025’ten bu yana iddianame olmadan cezaevinde tutuluyor. Türk tıp otoritelerinin “cezaevi koşullarına uygun değildir” raporlarına rağmen sağlık hakkına erişiminde engeller yaşıyor.
Film, yaşama hakkı ve sağlık hakkı mücadelesi veren Murat Çalık’a ithaf edildi. Yönetmen ekibi, sanatın toplumsal meselelere ışık tutma gücünü vurgulayarak bu projeyi bir farkındalık aracı olarak tasarladı. Filmin sonunda izleyicileri Murat Çalık’ın yaşama hakkını desteklemeye davet eden bir QR kod da bulunuyor.
Ekip, “Sanat, kelimelerle ifade edilemeyen duyguları aktarabilmenin en güçlü yoludur” anlayışıyla yola çıktıklarını belirtiyor. Film, hem sanatsal yönü hem de toplumsal mesajı ile festival izleyicisinin karşısına çıkacak.
TIFF’teki gösterim, Toronto Film School’daki Türk öğrenciler için yalnızca bir sinema başarısı değil, aynı zamanda evrensel insan haklarına dikkat çeken güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.