British Columbia Başbakanı’ndan Yabancı İşçi Programına Sert Eleştiri

British Columbia Başbakanı’ndan Yabancı İşçi Programına Sert Eleştiri

Kanada’nın British Columbia eyaletinin Başbakanı David Eby, ülkedeki geçici yabancı işçi programının ya köklü bir şekilde reforme edilmesi ya da tamamen sona erdirilmesi gerektiğini açıkladı. Bu çağrı, ülkede artan genç işsizlik oranı ve işgücü politikalarına yönelik siyasi baskıların yoğunlaştığı bir dönemde geldi.

Başbakan Eby, Surrey kentinde düzenlediği basın toplantısında, geçici yabancı işçi programının kötüye kullanıldığına dair uzun süredir devam eden endişelere dikkat çekti. Özellikle işverenlerin yabancı işçi çalıştırabilmek için almak zorunda oldukları "İşgücü Piyasası Etki Değerlendirmesi" (LMIA) belgelerinin usulsüz şekilde satılması ve sahte belgelerle işlem yapılması gibi vakaların göz ardı edildiğini vurguladı.

Surrey, 2021 nüfus sayımına göre yüzde 40’tan fazla göçmen nüfusuyla dikkat çekiyor. Eby, bölgede LMIA belgeleriyle ilgili dolandırıcılık şikâyetlerinin uzun süredir çözümsüz kaldığını ve bu durumun kamuoyunda ciddi güvensizlik yarattığını belirtti.

Genç işsizliğin yüzde 14,6’ya ulaştığı bir ortamda konuşan Eby, başta tarım sektörü olmak üzere bazı sektörlerin geçici işgücüne ihtiyaç duyduğunu kabul etti. Ancak bu ihtiyaç ile halkın güvenliği ve iş piyasasının istikrarı arasında dikkatli bir denge kurulması gerektiğini ifade etti.

Kanada Başbakanı Mark Carney’nin göçmenlik politikalarında köklü değişiklikler yapacağı yönündeki beklentiler artarken, Eby’nin açıklamaları ulusal çapta yeni bir tartışma başlattı. Muhalefet partileri de benzer şekilde programın yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor.

Geçici işçi programı, özellikle işgücü açığı bulunan sektörlerde firmaların yurt dışından çalışan getirmesine olanak tanıyor. Ancak son yıllarda sistemin çeşitli kesimler tarafından istismar edildiği yönündeki haberler kamuoyunda tartışma yaratmış durumda.

Eby’nin açıklamaları, yalnızca British Columbia değil, tüm Kanada genelinde göçmenlik ve istihdam politikalarının nasıl şekilleneceğine dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.